Kara Tahtada Borsa

 Haziran ayı, genel olarak piyasalardaki savaş gerginliğinin portföylere olumsuz yansıdığı bir dönem oldu. Enflasyonda beklenen yavaşlamanın netleşmemesi ve TCMB'nin sıkı duruşunu sürdürmesi, iç piyasada yatırım iştahını kısıtladı. Fakat hafta sıkça faiz indirimi haberlerinin dolaşması ile ciddi bir yükseliş oldu Borsa İstanbul tarafında. Halen, dolar bazlı BIST 100 tarihi diplerde olduğumuzu da işin içine kattığımızda; uzun vadeli yatırımcılar için fırsat maliyetleri oluşabilir. ABD borsaları, özellikle Nasdaq önderliğinde yükselişini sürdürdü.  Nvidia, Apple ve Microsoft gibi mega teknoloji hisseleri, yapay zeka odaklı yatırımlarla piyasalara yön vermeye devam ediyor. FED’in faiz indirimi beklentisi yılın son çeyreğine ötelenmiş gibi görünüyor. Bu açıdan önümüzdeki dönemde ABD tarafının cazip olmaya devam edeceğini söyleyebiliriz. Özellikle faiz indirim döngüsünde small-cap şirketlerin ön plana çıkacağını düşünürsek, Russell 2000 endeksi pozitif ayrışabilir. Son 5...

Mayıs ayı, Borsa İstanbul yatırımcıları için keyifli geçmedi.  Hisse senedi yatırımcıları için zor günler halen bitmiş değil. Dolar bazlı kaybettiğimiz bir ayı daha geride bıraktık. Bunun içerisine Mayıs ayı enflasyon rakamı dahil değil. Oradan da ayrıca gol yiyoruz maalesef. Reel getiriyi geçtim, paranın değerini koruyabilmek bile çok zor hale geldi. Yatırımcılar genelde bu gibi süreçlerde ikiye ayrışıyor; 1- İrade gösterip, doğru bir strateji ile bu dönemden en az hasar alarak çıkıp yola daha güçlü ilerleyenler. 2- Vazgeçip pes edenler. İkinci gruptaki kişiler zamanla altın, mevduat gibi garanti limanlara yönelir ve belki kısa sürede güzel kazançlar da elde etmeye başlar. Ama unutulmamalı ki bileşik getirinin olmadığı bir yerde sadece paranızın değerini korumuş olursunuz. Bu durumda ralli başladığında birinci grupta yer alamayan kişiler yalnızca parasının değerini korumuş olacak. Buna karşılık yağmurlu, rüzgarlı, çetin, karanlık geçen günlere sabredebilenler ise; güneşli günlerin...

 Seyahat etmek, benim için bir yaşam tarzıydı hep. Çocuk yaşlardan itibaren futbol oynadığım için, çok küçük yaşlarda başladım seyahat etmeye. Türkiye'nin birçok şehrine, futbol oynamak için seyahat ettim. Yaş aldıkça bu tutkum körüklendi. Nitekim 2022'de üniversitenin son yılında sınıf arkadaşlarım KPSS'ye hazırlanırken, bir risk aldım ve okulumu uzatma pahasına Erasmus Programı ile yurt dışına çıktım. Çek Cumhuriyeti, ilk tanıştığım Avrupa ülkesiydi. O yaşlardaki bir gencin başına gelebilecek en güzel şeylerden birisiydi belki de..  Sadece 6 ay içerisinde, Prag, Paris, Milano, Berlin, Zürih, Viyana, Budapeşte, Varşova gibi Avrupa'nın gözde şehirlerini ziyaret etme tecrübesini tatmıştım.. rüya gibi bir dönemdi benim için. Fakat okulun sağlamış olduğu hibe yetmemişti ve ailemden destek almak zorunda kalmıştım. O yaşlarda yatırım dünyasının nimetlerinden bir haber olduğum için günü gününe yaşayan, borcu olmayan ama kenarda bir birikimi de olmayan bir gençtim. Bu da beni ...