Nasıl Ucuza Seyahat Ediyorum?

 Seyahat etmek, benim için bir yaşam tarzıydı hep. Çocuk yaşlardan itibaren futbol oynadığım için, çok küçük yaşlarda başladım seyahat etmeye. Türkiye'nin birçok şehrine, futbol oynamak için seyahat ettim. Yaş aldıkça bu tutkum körüklendi. Nitekim 2022'de üniversitenin son yılında sınıf arkadaşlarım KPSS'ye hazırlanırken, bir risk aldım ve okulumu uzatma pahasına Erasmus Programı ile yurt dışına çıktım. Çek Cumhuriyeti, ilk tanıştığım Avrupa ülkesiydi. O yaşlardaki bir gencin başına gelebilecek en güzel şeylerden birisiydi belki de.. 

Sadece 6 ay içerisinde, Prag, Paris, Milano, Berlin, Zürih, Viyana, Budapeşte, Varşova gibi Avrupa'nın gözde şehirlerini ziyaret etme tecrübesini tatmıştım.. rüya gibi bir dönemdi benim için. Fakat okulun sağlamış olduğu hibe yetmemişti ve ailemden destek almak zorunda kalmıştım. O yaşlarda yatırım dünyasının nimetlerinden bir haber olduğum için günü gününe yaşayan, borcu olmayan ama kenarda bir birikimi de olmayan bir gençtim. Bu da beni seyahatlerimde tasarruflu olmaya itmişti. Messi'yi canlı izleyebilmek için PSG maçına 60€'ya bilet alıp, tüm Paris gezisi boyunca elimde Tesco poşeti ile gezmiştim :) 

Gördüğüm her Starbucks'a sığınıp şarjımı doldurup, termostaki kahvemden içip, evden getirdiğim tostlarla da karnımı doyurup yola devam etmişliğim çoktur. Starbuckslar bu bakımdan sığınacak bir kapı olmuştur bana her zaman :) Bir gecelik konaklama maliyetinden kurtulmak için  seyahatlerimi gece otobüsle yapar, yol boyunca otobüste uyurdum. Sabahın ilk ışıklarında gideceğim yere varırdım. Gün boyunca gezer, akşamına uygun fiyatlı bir hostelde kalırdım. Böylelikle minimum maliyetle, o şehirde 2 tam gün zaman yaratırdım. Uber, bolt çok nadir kullanırdım gittiğim yerlerde. Hatta otobüs ve metro bile çok sık kullanmazdım ki günlük adım sayım 50-60 binleri bulurdu.. Yürüyerek bir şehri keşfetmeyi daha çok severdim, hem de yürümek maliyetsizdi :) 

Konforsuzdu evet, ama katlanmak zorundaydım.. 22 yaşında bir genç olarak keyfime değil tutkularıma düşkündüm.. 

Avrupa seyahatlerimdeki harcamalarım;
3 günlük Berlin seyahati: 200€ (ilk seyahatimdi ve grup halinde gitmiştik, bu sebeple biraz fazla harcamıştım)
1 haftalık Paris-Milano-Zurih seyahati: 190€
2 günlük Viyana seyahati: 102€
2 günlük Budapeşte seyahati: 40€
1 günlük Varşova seyahati: 33€ 

Seyahatleri kronolojik sıraya göre yazdım. Git gide harcamaların ne kadar minimal hale geldiğini görebilirsiniz. Bu hem zorunluluktan, hem de gezdikçe seyahat etme konusunda tecrübe kazanmamdan kaynaklı bir durum.. Berlin hariç tüm seyahatlerimi 2-3 kişilik gruplar halinde yaptım. Bazı ülkelere tek başıma gittim ve yine çok keyif aldım. Kişi sayısı düştükçe, maliyetin de düştüğünü çok net söyleyebilirim. Tabii ki gittiğim yerlerde ünlü olan ne varsa yedim, içtim, yeri geldi müzeleri de gezdim, etkinliklere de katıldım.. ama aşırıya kaçmadan, yerine göre davrandım. Hayatımda yaşadığım bu süreç, hayata bambaşka bir açıdan bakmamı sağladı. Seyahat etmek için, yatırım yapmak zorunda olduğumu fark ettim.. 25 yaşımda, 10 ülke ve 28 şehir gördüm. Bunu maddi olarak hiçbir lüksüm olmadan gerçekleştirdim. Spor yaptığım için, erasmus bursu kazandığım için ve son olarak da tasarruflarımı yatırımlara dönüştürdüğüm için... Yatırımlarımın bir numaralı motivasyonu ise, seyahatlerimin sayısını ve konforunu arttırmak..




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mart 2025 - Portföy Değerlendirmesi

Nisan 2025 - Portföy Değerlendirmesi

Mayıs 2025 - Portföy Değerlendirmesi